-
Fihrist
- Psikolojik Şiddet Nedeniyle Boşanma Davaları: Yargıtay Kararları Işığında 2025 Güncel İçtihatları
- Psikolojik Şiddetin Hukuki Tanımı ve Boşanma Sebebi Oluşturması
- Yargıtay’ın Güncel İçtihatları ve Önemli Kararları (2025)
- Psikolojik Şiddetin İspat Yükümlülüğü ve Delil Sunumu
- Boşanma Sonrası Tazminat ve Nafaka Talepleri
Psikolojik Şiddet Nedeniyle Boşanma Davaları: Yargıtay Kararları Işığında 2025 Güncel İçtihatları

Boşanma davalarında, fiziksel şiddetin yanı sıra psikolojik şiddet de giderek daha fazla ön plana çıkmaktadır. Özellikle son yıllarda, Yargıtay’ın bu konudaki içtihatları, psikolojik şiddetin boşanma sebebi olarak kabul edilme kriterlerini netleştirmeye ve mağduriyetlerin giderilmesine yönelik önemli adımlar atmıştır. Bu makalede, psikolojik şiddet nedeniyle boşanma davalarındaki güncel Yargıtay kararları ışığında, 2025 yılındaki içtihatlar analiz edilerek, bu alandaki gelişmeler ve dikkat edilmesi gereken hususlar detaylı bir şekilde incelenecektir.
Psikolojik Şiddetin Hukuki Tanımı ve Boşanma Sebebi Oluşturması
Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 166. maddesi, boşanma sebeplerini düzenlemektedir. Bu maddede, “evlilik birliğinin temel esaslarına aykırı davranışlar” boşanma sebebi olarak sayılmıştır. Yargıtay, bu madde kapsamında değerlendirdiği psikolojik şiddeti, eşin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olan, sürekli ve yoğun baskı, aşağılama, tehdit, hakaret, kontrolcü davranışlar ve ekonomik şiddet gibi eylemler olarak tanımlamaktadır. Ancak, her bir olayın kendine özgü koşulları dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Tek bir olaydan ziyade, bir davranış kalıbının varlığı ve bu davranışların eşin ruh sağlığını olumsuz etkilemesi, psikolojik şiddetin boşanma sebebi olarak kabul edilmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
2025 yılındaki Yargıtay içtihatlarında, psikolojik şiddetin ispatlanması konusunda daha katı bir yaklaşım sergilenmeye başlandığı görülmektedir. Sadece iddiaların yeterli olmadığı, bu iddiaların somut delillerle desteklenmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Bu deliller arasında, tanık beyanları, psikolog raporları, mesajlaşmalar, e-postalar, sosyal medya paylaşımları ve diğer ilgili belgeler yer alabilir. Yargıtay, özellikle psikolog raporlarının, psikolojik şiddetin varlığı ve etkileri konusunda önemli bir delil niteliği taşıdığını belirtmektedir.
Yargıtay’ın Güncel İçtihatları ve Önemli Kararları (2025)
2025 yılında Yargıtay’ın verdiği bazı önemli kararlar, psikolojik şiddet nedeniyle boşanma davalarındaki içtihatları şekillendirmeye devam etmektedir. Örneğin, bir kararında Yargıtay, eşin sürekli olarak aşağılayıcı sözler söylemesi, hakaret etmesi ve eşini toplum içinde küçük düşürmesinin, psikolojik şiddet teşkil ettiğine ve boşanma sebebi olduğuna karar vermiştir. Bu kararda, eşin bu davranışlarının, diğer eşin ruh sağlığını ciddi şekilde olumsuz etkilediği ve evlilik birliğinin temel esaslarına aykırı olduğu tespit edilmiştir.
Başka bir kararda ise, Yargıtay, ekonomik şiddetin de psikolojik şiddet kapsamında değerlendirilebileceğine dikkat çekmiştir. Eşin, diğer eşin ekonomik özgürlüğünü kısıtlaması, harcamalarını kontrol etmesi, çalışmasını engellemesi veya gelirine el koyması gibi davranışların, psikolojik şiddet oluşturabileceği belirtilmiştir. Bu tür durumlarda, ekonomik bağımlılığın yarattığı baskının, eşin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu ve boşanma sebebi olabileceği vurgulanmıştır.
Yine 2025 yılındaki bir diğer önemli kararda, Yargıtay, sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımların da psikolojik şiddet delili olarak değerlendirilebileceğine karar vermiştir. Eşin, diğer eşini küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde paylaşımlar yapmasının, psikolojik şiddet teşkil edebileceği belirtilmiştir. Bu tür paylaşımların, eşin itibarını zedelediği ve ruh sağlığını olumsuz etkilediği tespit edilmiştir.
Psikolojik Şiddetin İspat Yükümlülüğü ve Delil Sunumu
Psikolojik şiddet nedeniyle boşanma davası açan tarafın, iddialarını somut delillerle ispat yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu nedenle, dava sürecinde dikkatli bir şekilde delil toplanması ve sunulması büyük önem taşımaktadır. Tanık beyanları, psikolog raporları, mesajlaşmalar, e-postalar, sosyal medya paylaşımları, ses kayıtları ve diğer ilgili belgeler, psikolojik şiddetin ispatında kullanılabilecek deliller arasındadır.
Psikolog raporlarının, psikolojik şiddetin varlığı ve etkileri konusunda önemli bir delil niteliği taşıdığı unutulmamalıdır. Raporun, tarafsız bir psikolog tarafından hazırlanması ve şiddetin türünü, sıklığını, yoğunluğunu ve etkilerini detaylı bir şekilde belirtmesi gerekmektedir. Ayrıca, tanık beyanlarının da önemli bir delil olabileceği, ancak tanıkların güvenilirliğinin ve beyanlarının tutarlılığının dikkate alınacağı belirtilmelidir.
Boşanma Sonrası Tazminat ve Nafaka Talepleri
Psikolojik şiddet nedeniyle boşanma davası sonucunda, mağdur tarafın tazminat ve nafaka talep etme hakkı bulunmaktadır. TMK’nın 174. maddesi, boşanma nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararların tazminini öngörmektedir. Psikolojik şiddet nedeniyle mağdur olan eş, bu maddeye dayanarak, manevi tazminat talep edebilir. Manevi tazminatın miktarı, şiddetin türüne, sıklığına, yoğunluğuna ve mağdurun ruh sağlığı üzerindeki etkilerine göre belirlenir.
Ayrıca, boşanma sonucunda yoksulluğa düşecek olan eş, nafaka talep edebilir. Nafakanın miktarı, eşlerin ekonomik durumları, yaşam tarzları ve boşanma nedenleri dikkate alınarak belirlenir. Psikolojik şiddet nedeniyle çalışamaz hale gelen veya çalış