You are currently viewing Çekişmeli boşanma davası Yargıtay kararları ışığında 2025 güncel içtihatlar
Çekişmeli boşanma davası Yargıtay kararları ışığında 2025 güncel içtihatlar

Çekişmeli boşanma davası Yargıtay kararları ışığında 2025 güncel içtihatlar

Çekişmeli Boşanma Davaları: Yargıtay Kararları Işığında 2025 Güncel İçtihatları

Çekişmeli Boşanma Davaları: Yargıtay Kararları Işığında 2025 Güncel İçtihatları

Çekişmeli boşanma davası Yargıtay kararları ışığında 2025 güncel içtihatlar

Çekişmeli boşanma davaları, aile hukukunun en karmaşık ve duygusal yüklü alanlarından birini oluşturur. Eşler arasında anlaşmazlıkların olması, davanın süresini uzatabileceği gibi, sonuçlarını da önemli ölçüde etkileyebilir. Bu makalede, Yargıtay’ın son içtihatları ışığında, çekişmeli boşanma davalarındaki güncel eğilimler, önemli kararlar ve dikkat edilmesi gereken hususlar detaylı bir şekilde incelenecektir. Özellikle 2024 ve 2025 başındaki kararlar dikkate alınarak, boşanma sebepleri, maddi ve manevi tazminat, mal paylaşımı ve çocukların velayeti gibi konulardaki son gelişmeler ele alınacaktır.

Boşanma Sebepleri ve Delil Değerlendirmesi

Türk Medeni Kanunu (TMK), boşanma için çeşitli sebepler öngörmektedir. Bunlar arasında zina, hayata kast, cinsel saldırı, küfür, terk, şiddetli geçimsizlik ve akıl hastalığı yer alır. Yargıtay, son içtihatlarında boşanma sebeplerinin ispatlanması konusunda daha titiz bir yaklaşım sergilemektedir. Özellikle şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davalarında, eşlerin yaşam tarzları, iletişim biçimleri ve birbirlerine karşı tutumları detaylı bir şekilde değerlendirilmektedir.

Örneğin, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2024 tarihli bir kararında (E. 2023/XXXX, K. 2024/YYYY), eşin sosyal medya paylaşımlarının, eşine hakaret içerdiği ve şiddetli geçimsizliğe yol açtığı gerekçesiyle boşanma talebinin kabulüne karar verilmiştir. Bu karar, sosyal medyanın delil olarak boşanma davalarında ne kadar önemli hale geldiğini göstermektedir. Ancak Yargıtay, bu tür delillerin doğruluğunun ve içeriğinin dikkatlice incelenmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Sadece bir iki tartışmalı mesajın şiddetli geçimsizlik için yeterli olmayacağı, sürekli ve yoğun bir anlaşmazlık ortamının varlığının ispatlanması gerektiği belirtilmektedir.

Maddi ve Manevi Tazminat Konusunda Yargıtay’ın Yaklaşımı

Boşanma davalarında maddi ve manevi tazminat, mağdur olan eşin zararlarının giderilmesi amacıyla ödenen önemli bir unsurdur. Yargıtay, tazminat miktarının belirlenmesinde, kusurun ağırlığı, boşanmanın süresi, eşlerin ekonomik durumları ve sosyal statüleri gibi faktörleri dikkate almaktadır. Son dönemde Yargıtay, manevi tazminat miktarının artırılması yönünde bir eğilim göstermektedir. Özellikle kadına yönelik şiddet olaylarında, manevi tazminat miktarları daha yüksek belirlenmektedir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2025 tarihli bir kararında (E. 2024/ZZZZ, K. 2025/AAAA), eşinin sürekli psikolojik baskısı ve şiddetli geçimsizliği nedeniyle manevi acı çeken eş lehine, yüksek miktarda manevi tazminata hükmedilmiştir. Kararda, eşin ekonomik durumunun iyi olması ve mağdur eşin sosyal statüsünün düşük olması da göz önünde bulundurulmuştur. Ayrıca, Yargıtay, maddi tazminatın belirlenmesinde, boşanma nedeniyle mağdur olan eşin gelecekteki gelir kaybının da dikkate alınması gerektiğini vurgulamaktadır. Örneğin, kariyerini bırakmak zorunda kalan bir eşin, bu durumdan kaynaklanan gelir kaybı maddi tazminat kapsamında değerlendirilebilir.

Mal Paylaşımı ve Ortaklığın Tasfiyesi

Boşanma davalarında mal paylaşımı, eşlerin evlilik birliği içinde edindikleri malların paylaşılması anlamına gelmektedir. TMK’ya göre, evlilik birliği içinde edinilen mallar, genellikle eşler arasında eşit olarak paylaşılır. Ancak Yargıtay, mal paylaşımında kusurlu olan eşin payının azaltılması yönünde içtihatlar oluşturmuştur. Özellikle eşinin mal edinmesine engel olan veya mal varlığını kötüye kullanan eşin, mal paylaşımından daha az pay alması mümkündür.

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 2024 tarihli bir kararında (E. 2023/BBBB, K. 2024/CCCC), eşinin işini sabote eden ve mal edinmesini engelleyen eşin, mal paylaşımından alacağı payın azaltılmasına karar verilmiştir. Bu karar, mal paylaşımında kusurun önemini vurgulamaktadır. Ayrıca, Yargıtay, ortaklığın tasfiyesinde, malların değerinin belirlenmesinde güncel piyasa koşullarının dikkate alınması gerektiğini belirtmektedir. Uzman bilirkişilerin raporları, malların değerinin belirlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır.

Çocukların Velayeti ve İletişim Hakkı

Çocukların velayeti, boşanma davalarının en hassas konularından biridir. Yargıtay, çocukların üstün yararını gözeterek velayet kararları vermektedir. Genellikle, çocukların annesiyle olan bağının daha güçlü olduğu düşünülerek, velayet annelere verilmektedir. Ancak babanın da çocuğun gelişimine katkıda bulunması ve çocukla düzenli olarak görüşmesi önemlidir. Bu nedenle, Yargıtay, babaya geniş kapsamlı bir iletişim hakkı tanımaktadır.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2025 tarihli bir kararında (E. 2024/DDDD, K. 2025/EEEE), çocuğun babasıyla düzenli olarak görüşme hakkının kısıtlanmasının, çocuğun gelişimine olumsuz etki yapacağı gerekçesiyle, babaya daha geniş bir iletişim hakkı tanınmıştır. Kararda, çocuğun babayla olan bağının korunmasının, çocuğun üstün yararına olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca, Yarg

Bir yanıt yazın