-
Fihrist
- Boşanma Davası Sürecinde Sık Yapılan Hatalar ve 2025’te Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Duygusal Kararlar Vermek ve Hukuki Destek Almamak
- Delil Toplama Konusunda Yetersizlik
- Mal Paylaşımı Konusunda Yanlış Stratejiler
- Çocukların Velayeti ve Nafakası Konusunda Hatalı Talepler
- Gizlilik İlkesine Uymamak
- Uzlaşma Çabalarından Vazgeçmek
Boşanma Davası Sürecinde Sık Yapılan Hatalar ve 2025’te Dikkat Edilmesi Gerekenler
Boşanma, hayatın en zorlu ve duygusal süreçlerinden biridir. Bu süreçte hukuki haklarınızı korumak ve istediğiniz sonuçlara ulaşmak için doğru adımlar atmak büyük önem taşır. Ne yazık ki, birçok kişi boşanma davası açarken veya cevap verirken çeşitli hatalar yapar ve bu durum, davanın seyrini olumsuz etkileyebilir, hatta hak kayıplarına yol açabilir. Bu makalede, boşanma davası sürecinde en sık yapılan hataları detaylı bir şekilde inceleyecek ve özellikle 2025 yılında dikkat edilmesi gereken önemli değişikliklere değineceğiz.
Duygusal Kararlar Vermek ve Hukuki Destek Almamak
Boşanma sürecinin en büyük tehlikelerinden biri, duygusal yoğunluk nedeniyle rasyonel düşünememektir. Öfke, kırgınlık, hayal kırıklığı gibi duygular, kişileri mantıklı olmayan kararlar almaya itebilir. Örneğin, eşinize karşı intikam alma isteğiyle mal paylaşımı konusunda taviz vermemek veya çocukların velayeti konusunda gerçekçi olmayan taleplerde bulunmak, uzun vadede zarara yol açabilir.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2023 yılında Türkiye’de 173.072 boşanma gerçekleşmiştir. Bu kadar yüksek bir oranda boşanma davası açan kişilerin önemli bir kısmı, süreci yeterince anlamadan ve hukuki destek almadan ilerlemektedir. Bu durum, haklarını tam olarak bilmemelerine ve savunmasız kalmalarına neden olabilir. Bu nedenle, boşanma sürecine başlamadan önce mutlaka bir avukatla görüşmek ve hukuki danışmanlık almak hayati önem taşır. Avukatınız, durumunuzu objektif bir şekilde değerlendirerek size en uygun stratejiyi belirlemenize yardımcı olacaktır.
Delil Toplama Konusunda Yetersizlik
Boşanma davalarında, iddialarınızı kanıtlamak için delillere ihtiyacınız vardır. Eşinizin kusurlu davranışlarını (aldatma, şiddet, hakaret vb.), malvarlığını, gelir durumunu veya çocukların ihtiyaçlarını gösteren her türlü belge, fotoğraf, video, mesajlaşma kaydı, tanık ifadeleri delil olarak kullanılabilir. Ancak, birçok kişi delil toplama konusunda yeterli özen göstermez veya delilleri doğru şekilde saklamaz.
Örneğin, eşinizin sadakatsizliğini gösteren mesajlaşmaları silmek, malvarlığını gizlemek veya tanıkların ifadelerini kaydetmemek, davanın seyrini olumsuz etkileyebilir. Delillerin hukuka uygun yollarla elde edilmesi de önemlidir. Yasa dışı yollarla elde edilen delillerin mahkeme tarafından dikkate alınmayacağını unutmamak gerekir. 2025’te dijital delillerin önemi daha da artacaktır. Sosyal medya paylaşımları, e-posta yazışmaları, banka kayıtları gibi dijital veriler, boşanma davalarında sıklıkla kullanılmaktadır.
Mal Paylaşımı Konusunda Yanlış Stratejiler
Mal paylaşımı, boşanma davalarının en karmaşık ve çekişmeli konularından biridir. Türk Medeni Kanunu’na göre, evlilik birliği içinde edinilen mallar, genellikle eşler arasında eşit olarak paylaşılır. Ancak, bu kuralın istisnaları da bulunmaktadır. Örneğin, eşlerden birinin mal edinirken kusurlu davranması veya malın edinilmesinde diğer eşin katkısının az olması durumunda, mal paylaşımı eşit olmayabilir.
Sık yapılan hatalardan biri, malvarlığının gerçek değerini bilmemektir. Özellikle gayrimenkul, şirket hisseleri veya değerli eşyalar gibi varlıkların değerinin doğru tespit edilmesi önemlidir. Ayrıca, mal paylaşımı konusunda aceleci davranmak ve eşinizle uzlaşmaya çalışmak yerine doğrudan mahkemeye başvurmak, davanın uzamasına ve maliyetinin artmasına neden olabilir. 2025’te, özellikle kripto para birimleri ve NFT’ler gibi dijital varlıkların mal paylaşımı kapsamına girmesiyle ilgili hukuki tartışmaların artması beklenmektedir.
Çocukların Velayeti ve Nafakası Konusunda Hatalı Talepler
Çocukların velayeti ve nafakası, boşanma davalarında en hassas konulardan biridir. Mahkeme, çocukların üstün menfaatini gözeterek velayet ve nafaka kararı verir. Sık yapılan hatalardan biri, çocukların velayetini kazanmak için eşi kötülemek veya çocukları birine karşı kışkırtmaktır. Bu tür davranışlar, çocukların psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebilir ve mahkeme tarafından velayet kararında aleyhinize sonuçlanabilir.
Nafaka konusunda da hatalı taleplerde bulunmak mümkündür. Örneğin, geliriniz olmasına rağmen yüksek miktarda nafaka talep etmek veya çocuğun ihtiyaçlarını karşılamamak, mahkeme tarafından dikkate alınmayabilir. 2025’te, nafaka hesaplamalarında enflasyonun ve asgari ücretin artan etkisi nedeniyle, nafaka miktarlarının daha sık güncellenmesi ve bu konuda daha fazla hukuki mücadele yaşanması beklenmektedir. Ayrıca, çocuğun eğitim ve sağlık giderleri gibi özel ihtiyaçların nafaka kapsamına dahil edilmesi konusunda daha fazla talep görülebilir.
Gizlilik İlkesine Uymamak
Boşanma davaları genellikle özel hayatın gizliliğini ilgilendiren konuları içerir. Bu nedenle, dava süreciyle ilgili bilgileri üçüncü kişilerle paylaşmak veya sosyal medyada tartışmak, hukuki açıdan sorunlara yol açabilir. Özellikle eşinizin özel hayatına ilişkin bilgileri ifşa etmek, tazminat davasına neden olabilir.
Ayrıca, mahkeme tarafından gizli tutulması gereken delilleri veya bilgileri açık etmek de gizlilik ilkesine aykırılık teşkil eder. 2025’te, kişisel verilerin korunması konusunda artan hassasiyet nedeniyle, boşanma davalarında gizlilik ilkesine uyulması daha da önem kazanacaktır.
