-
Fihrist
Boşanma Davası Yargıtay Kararları Işığında 2025 Güncel İçtihatlar

Boşanma davaları, aile hukukunun en hassas ve karmaşık konularından biridir. Yargıtay kararları, bu davaların seyrini ve sonuçlarını önemli ölçüde etkilemektedir. 2025 yılına gelindiğinde, Yargıtay’ın boşanma davalarına ilişkin içtihatlarında önemli gelişmeler ve güncellemeler yaşanmıştır. Bu makalede, bu güncel içtihatlar ışığında boşanma davalarının temel unsurları, değişen yaklaşımlar ve dikkat edilmesi gereken hususlar detaylı bir şekilde incelenecektir.
Boşanma Sebepleri ve Delil Yükümlülüğü
Türk Medeni Kanunu (TMK), boşanma sebepleri olarak genel boşanma (TMK m. 166) ve özel boşanma (TMK m. 167-174) olmak üzere iki ana kategori sunmaktadır. Yargıtay, genel boşanma davalarında, evlilik birliğinin temelinden sarsılması şartının daha sıkı bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. 2025 içtihatlarına göre, sadece geçimsizlik yeterli olmayıp, bu geçimsizliğin somut olaylarla, delillerle kanıtlanması gerekmektedir. Örneğin, sürekli tartışmalar, fiziksel veya psikolojik şiddet, sadakatsizlik gibi durumlar bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Özel boşanma sebeplerinde ise, Yargıtay, delil yükümlülüğünü daha titizlikle incelemektedir. Özellikle zina sebebiyle boşanma davalarında, zina olayının gerçekleştiğinin kesin delillerle ispatlanması gerekmektedir. Sadece şüphe veya dedikodularla boşanma kararı verilmesi mümkün değildir. Yargıtay’ın 2025 yılındaki kararlarında, sosyal medya paylaşımları, mesajlaşmalar ve tanık ifadeleri gibi delillerin değerlendirilmesinde daha dikkatli bir yaklaşım sergilenmektedir. Bu delillerin, zinayı doğrudan kanıtlar nitelikte olması ve şüpheye yer bırakmaması gerekmektedir.
Maddi ve Manevi Tazminat Konusunda Yargıtay’ın Güncel Yaklaşımları
Boşanma davalarında maddi ve manevi tazminat, mağdur olan tarafın zararlarının giderilmesi amacıyla ödenen önemli bir unsurdur. Yargıtay, maddi tazminatın belirlenmesinde, boşanmaya neden olan tarafın kusur oranını, mağdur tarafın ekonomik durumunu ve boşanma sonrasında geçimini sağlamadaki zorlukları dikkate almaktadır. 2025 içtihatlarında, özellikle yüksek gelirli eşlerin boşanma davalarında, maddi tazminat miktarlarının artırılması yönünde bir eğilim gözlenmektedir. Bu durum, mağdur tarafın boşanma öncesindeki yaşam standardını koruması ve gelecekteki ekonomik güvencesini sağlaması amacıyla değerlendirilmektedir.
Manevi tazminat konusunda ise, Yargıtay, kusurlu tarafın davranışının mağdur taraf üzerindeki etkisini, boşanmanın mağdur taraf üzerindeki psikolojik etkilerini ve olayın ağırlığını göz önünde bulundurmaktadır. 2025 yılındaki kararlarda, özellikle şiddet içeren davranışlar, aldatma ve hakaret gibi durumlar nedeniyle manevi tazminat miktarlarının yükseltildiği görülmektedir. Yargıtay, manevi tazminatın cezalandırıcı bir niteliğe sahip olduğunu ve mağdur tarafın acısını hafifletmeyi amaçladığını vurgulamaktadır. Örneğin, bir eşin sürekli olarak diğer eşini aşağılaması, küçük düşürmesi veya psikolojik şiddet uygulaması durumunda, manevi tazminat miktarı önemli ölçüde artırılabilir.
Çocukların Velayeti ve İletişim Hakkı
Boşanma davalarında çocukların velayeti ve iletişim hakkı, en çok tartışılan konulardan biridir. Yargıtay, çocukların yüksek menfaatini her şeyin üzerinde tutmaktadır. 2025 içtihatlarına göre, velayetin belirlenmesinde, çocukların yaşları, cinsiyetleri, eğitim durumları, anne ve babanın çocuklarla olan ilişkileri ve çocukların istekleri dikkate alınmaktadır. Yargıtay, ortak velayetin, anne ve babanın çocukların hayatında aktif rol almasını sağladığı ve çocukların gelişimine olumlu katkıda bulunduğu yönünde bir görüşe sahiptir. Ancak, anne ve babanın arasında şiddetli geçimsizlik olması veya bir tarafın çocukların bakımına uygun olmadığı durumlarda, velayetin tek taraflı olarak verilmesi de mümkündür.
İletişim hakkı konusunda ise, Yargıtay, velayeti almayan tarafın çocuklarla düzenli olarak görüşme hakkının korunması gerektiğini vurgulamaktadır. 2025 yılındaki kararlarda, iletişim hakkının engellenmesi veya kısıtlanması durumunda, velayeti alan tarafın kusurlu olduğu ve bu durumun velayetin değiştirilmesine neden olabileceği belirtilmektedir. Yargıtay, çocukların her iki ebeveynle de sağlıklı bir ilişki kurmasının önemini vurgulamakta ve iletişim hakkının bu amaca hizmet ettiğini belirtmektedir. Örneğin, bir ebeveynin diğer ebeveynin çocuklarla görüşmesini sürekli olarak engellemesi veya çocukları diğer ebeveyn aleyhine konuşmaya teşvik etmesi durumunda, bu durum velayetin değiştirilmesine neden olabilir.
Mal Paylaşımı ve Yargıtay’ın Güncel Uygulamaları
Boşanma davalarında mal paylaşımı, eşlerin evlilik birliği içinde edindikleri malların paylaşılması anlamına gelmektedir. Yargıtay, mal paylaşımında, edinme döneminin başlangıç ve bitiş tarihlerini, malların edinilme şeklini ve değerini dikkate almaktadır. 2025 içtihatlarında, özellikle gayrimenkul mallarının paylaşımında, değerleme raporlarının önemine vurgu yapılmaktadır. Yargıtay, değerleme raporlarının, malların gerçek değerini yansıttığını ve tarafların haklarının korunmasını sağladığını belirtmektedir. Ayrıca, Yargıtay, eşlerin evlilik birliği içinde yaptıkları katkıları da dikkate almaktadır.