-
Fihrist
Pandemi Sonrası Boşanma Artışı 2025: Analiz ve Öngörüler
COVID-19 pandemisi, dünya genelinde sadece sağlık sistemlerini değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik yapıyı da derinden etkiledi. Bu etkilerden en belirgin olanlardan biri, evliliklerde yaşanan gerilimlerin artması ve buna bağlı olarak boşanma oranlarında gözlemlenen yükseliş oldu. Bu makale, Türkiye özelinde pandemi döneminde ve sonrasında boşanma oranlarındaki artışı analiz etmeyi, bu artışın temel nedenlerini incelemeyi ve 2025 yılı için olası senaryoları değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
Pandemi Döneminde Boşanma Oranlarındaki İlk Etkiler
Pandeminin ilk dönemlerinde, karantina uygulamaları ve sokağa çıkma kısıtlamaları nedeniyle boşanma davalarında geçici bir düşüş yaşanmıştı. Bunun temel nedeni, mahkemelerin işleyişindeki aksamalar ve insanların belirsizlik ortamında mevcut durumu koruma eğilimiydi. Ancak bu durum uzun sürmedi. Uzun süreli evde kalma, ekonomik zorluklar, artan stres ve kaygı, eşler arasındaki iletişim sorunlarını derinleştirdi. Özellikle daha önce var olan ancak su yüzüne çıkmayan problemler, karantina ortamında daha belirgin hale geldi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri, 2020 yılının ikinci yarısından itibaren boşanma sayılarında artış eğilimi gösterdiğini ortaya koymaktadır. 2021 ve 2022 yıllarında ise bu artış daha da belirginleşti. Örneğin, 2022 yılında Türkiye’de gerçekleşen boşanma sayısı, 2019 yılına göre yaklaşık %38 oranında arttı. Bu artışın, özellikle büyük şehirlerde daha yoğun olduğu gözlemlenmiştir.
Boşanma Artışının Temel Nedenleri: Çok Boyutlu Bir Analiz
Pandemi sonrası boşanma artışının tek bir nedeni bulunmamaktadır. Bu artış, birbiriyle etkileşim halinde olan çeşitli faktörlerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır:
- Ekonomik Zorluklar: Pandemi, birçok sektörde işsizliğe ve gelir kaybına yol açtı. Ekonomik sıkıntılar, aile bütçesindeki gerilimleri artırarak eşler arasındaki anlaşmazlıkları tetikledi. Özellikle erkeklerin işsiz kalması veya gelirlerinin azalması, aile içi güç dengesini değiştirebilir ve boşanma kararlarını hızlandırabilir.
- Psikolojik Etkiler: Pandemi, kaygı, depresyon, stres ve travma gibi psikolojik sorunları tetikledi. Bu sorunlar, eşler arasındaki iletişimi olumsuz etkileyerek çatışmaları artırdı. Özellikle kronik hastalıkları olan veya COVID-19’a yakalanan bireylerin yaşadığı psikolojik zorluklar, evlilikleri daha da yıprattı.
- Ev İçi Şiddet: Karantina uygulamaları, ev içi şiddet vakalarını artırdı. Maalesef, şiddet mağdurlarının yardım alma imkanları kısıtlandığı için şiddete maruz kalma riski arttı. Bu durum, birçok kadının boşanma yoluna gitmesine neden oldu.
- İletişim Eksikliği ve Yanlış Anlaşılmalar: Uzun süreli evde kalma, eşler arasındaki iletişimi zayıflattı. Ortak aktivitelerin azalması ve sürekli birlikte olma durumu, eşler arasındaki sıkıntıları artırarak yanlış anlaşılmalara yol açtı.
- Değişen Beklentiler ve Yaşam Tarzları: Pandemi, insanların hayatlarını ve önceliklerini yeniden değerlendirmesine neden oldu. Bu süreçte, eşlerin beklentileri ve yaşam tarzları arasındaki farklılıklar daha belirgin hale geldi. Özellikle kariyer hedefleri, kişisel gelişim ve sosyal hayat gibi konularda yaşanan anlaşmazlıklar, boşanma kararlarını etkiledi.
Boşanma Davalarındaki Gelişmeler ve Trendler
Pandemi sonrası dönemde boşanma davalarının içeriğinde de bazı değişiklikler gözlemlenmektedir. Özellikle:
- Çekişmeli Boşanma Davalarının Artışı: Eşler arasındaki anlaşmazlıkların derinleşmesi, çekişmeli boşanma davalarının sayısını artırdı. Bu tür davalarda, mal paylaşımı, nafaka ve çocuk velayeti gibi konularda anlaşmazlık yaşanması, dava süreçlerini uzatmakta ve maliyetleri artırmaktadır.
- Sosyal Medyanın Rolü: Sosyal medya, boşanma davalarında delil olarak daha sık kullanılmaya başlandı. Eşlerin sosyal medya paylaşımları, aldatma, şiddet veya hakaret gibi konularda kanıt olarak değerlendirilebilmektedir.
- Arabuluculuğun Önemi: Boşanma davalarının çözümünde arabuluculuğun önemi giderek artmaktadır. Arabuluculuk, eşlerin karşılıklı olarak anlaşmalarına ve dava süreçlerini kısaltmalarına yardımcı olabilmektedir.
- Online Boşanma Süreçleri: Pandemiyle birlikte, bazı boşanma süreçleri online olarak yürütülmeye başlandı. Bu durum, özellikle uzakta yaşayan veya seyahat etme imkanı olmayan bireyler için kolaylık sağlamıştır.
2025 Yılı İçin Öngörüler ve Beklentiler
Ekonomik belirsizliklerin devam etmesi, enflasyonun yüksek seyretmesi ve psikolojik sorunların artması gibi faktörler göz önüne alındığında, 2025 yılında da boşanma oranlarında artış eğiliminin devam etmesi beklenmektedir. Ancak bu artışın hızı, ekonomik koşulların iyileşmesine, psikolojik destek hizmetlerine erişimin kolaylaşmasına ve aile danışmanlığı programlarının yaygınlaşmasına bağlı olarak değişebilir. Özellikle genç çiftlerin evlilik öncesi danışmanlık alması ve evliliklerini güçlendirmeye yönelik programlara katılması, boşanma oranlarını düşürmede önemli bir rol oynayabilir. Ayrıca, devletin ailelere yönelik destek politikalarını artırması ve ekonomik zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olması da bu konuda etkili olabilir. Uzmanlar, 2025 yılında