You are currently viewing Terk nedeniyle boşanma davası sürecinde en sık yapılan hatalar ve 2025’te dikkat edilmesi gerekenler
Terk nedeniyle boşanma davası sürecinde en sık yapılan hatalar ve 2025’te dikkat edilmesi gerekenler

Terk nedeniyle boşanma davası sürecinde en sık yapılan hatalar ve 2025’te dikkat edilmesi gerekenler

Terk Nedeniyle Boşanma Davası: Sık Yapılan Hatalar ve 2025’te Dikkat Edilmesi Gerekenler

Terk Nedeniyle Boşanma Davası: Sık Yapılan Hatalar ve 2025’te Dikkat Edilmesi Gerekenler

Terk nedeniyle boşanma davası sürecinde en sık yapılan hatalar ve 2025’te dikkat edilmesi gerekenler

Terk, Türk Medeni Kanunu’nda (TMK) boşanma nedenlerinden biridir. Ancak terk nedeniyle boşanma davası açmak, dikkatli bir hazırlık ve doğru strateji gerektirir. Aksi takdirde dava reddedilebilir veya sonuç gecikebilir. Bu makalede, terk nedeniyle boşanma davası sürecinde en sık yapılan hatalar ve 2025 yılında bu davalarda dikkat edilmesi gereken önemli noktalar detaylı bir şekilde incelenecektir.

Terk Kavramı ve Şartları

TMK’nın 166. maddesinde düzenlenen terk, eşin evlilik birliğini bilinçli olarak sona erdirmek amacıyla, haklı bir sebep olmaksızın altı ay veya daha fazla süreyle ortak yaşamı fiilen bırakmasıdır. Bu terk, sadece fiziksel ayrılığı değil, aynı zamanda manevi bir kopuşu da içerir. Terkin varlığı, mahkeme tarafından somut delillerle ispatlanmalıdır. Önemli olan, terk edenin evliliği sona erdirmek istediğine dair bir irade göstermesidir. Örneğin, eşinin geri dönmesini beklemeden, yeni bir hayat kurmaya başlaması terki gösteren bir davranış olabilir. Sadece geçici bir anlaşmazlık veya kısa süreli bir ayrılık terk olarak kabul edilmez.

Sık Yapılan Hatalar: Delil Yetersizliği ve Yanlış Stratejiler

Terk nedeniyle boşanma davalarında en sık karşılaşılan hatalardan biri, yeterli delil sunamamaktır. Mahkemeler, terkin varlığını ispatlamak için güçlü delillere ihtiyaç duyar. Bu deliller şunları içerebilir:

  • İkametgahın Terk Edildiğine Dair Belgeler: Eşin farklı bir adrese taşındığını gösteren faturalar, kira sözleşmeleri, nüfus kayıtları.
  • İletişim Kayıtları: Eşler arasındaki iletişimin (telefon, mesaj, e-posta vb.) azaldığını veya tamamen kesildiğini gösteren kayıtlar.
  • Tanık Beyanları: Ortak arkadaşların, komşuların veya aile üyelerinin, eşin terk ettiğine dair beyanları.
  • Sosyal Medya Kanıtları: Eşin sosyal medya paylaşımları, yeni bir ilişki yaşadığını veya evliliği sona erdirmek istediğini gösteren kanıtlar.
  • Maddi Durumdaki Değişiklikler: Eşin ortak hesabı boşaltması, yeni bir banka hesabı açması veya mal varlığını farklı bir yere aktarması gibi durumlar.

Bir diğer yaygın hata ise, davanın açılma zamanlamasıdır. Terkin başladığı tarihten itibaren 6 aylık sürenin dolmasını beklemek gerekir. Bu sürenin dolmadan dava açılması, davanın reddedilmesine neden olabilir. Ayrıca, terk eden eşin davranışlarının sürekli ve kesintisiz olması gerekir. Arada sırada yaşanan ziyaretler veya telefon görüşmeleri terki ortadan kaldırabilir.

Örnek: Ayşe Hanım, eşi Mehmet Bey’in 8 aydır kendisini terk ettiğini iddia ederek boşanma davası açmıştır. Ancak Ayşe Hanım, Mehmet Bey’in bu süre içinde birkaç kez eve geldiğini ve eşyalarını aldığını beyan etmiştir. Mahkeme, bu durumu terkin kesintiye uğradığına karar vererek davanın reddine karar vermiştir.

2025’te Dikkat Edilmesi Gerekenler: Dijital Deliller ve Yeni Yargı Uygulamaları

2025 yılında terk nedeniyle boşanma davalarında, dijital delillerin önemi daha da artacaktır. Sosyal medya paylaşımları, mesajlaşma uygulamalarındaki konuşmalar, konum bilgileri gibi dijital veriler, terkin ispatında önemli bir rol oynayacaktır. Ancak bu delillerin hukuka uygun şekilde elde edilmesi ve mahkemeye sunulması gerekmektedir. Hukuka aykırı yollarla elde edilen delillerin geçerliliği olmayacaktır.

Ayrıca, Yargıtay’ın terk konusundaki içtihatları zamanla değişebilir. Bu nedenle, 2025 yılında terk nedeniyle boşanma davası açmayı düşünenlerin, güncel Yargıtay kararlarını takip etmeleri ve avukatlarından bu konuda bilgi almaları önemlidir. Özellikle, terk edenin davranışlarının evliliği sona erdirmeye yönelik bir irade göstergesi olup olmadığı konusunda Yargıtay’ın değerlendirmeleri dikkate alınmalıdır.

Örnek: Mehmet Bey, eşi Zeynep Hanım’ın kendisini terk ettiğini iddia ederek boşanma davası açmıştır. Mehmet Bey, Zeynep Hanım’ın sosyal medya hesabında yeni bir erkekle çekilmiş fotoğraflarını ve flörtleşme mesajlarını delil olarak sunmuştur. Mahkeme, bu delilleri değerlendirerek Zeynep Hanım’ın terkedici davranışlarda bulunduğuna karar vermiştir.

Maddi ve Manevi Tazminat Talepleri

Terk nedeniyle boşanma davasında, kusurlu tarafın maddi ve manevi tazminat ödemesi gerekebilir. Terk eden eş, kusurlu taraf olarak kabul edilebilir ve diğer eşin maddi ve manevi zararını gidermekle yükümlü olabilir. Maddi tazminat, boşanma nedeniyle uğranılan maddi kayıpları (iş kaybı, eğitim giderleri vb.) karşılamayı amaçlar. Manevi tazminat ise, boşanma nedeniyle duyulan acı, üzüntü ve aşağılanma gibi manevi zararları karşılamayı amaçlar.

Tazminat taleplerinin miktarının belirlenmesinde, eşlerin ekonomik durumları, kusurun ağırlığı, evliliğin süresi ve diğer ilgili faktörler dikkate alınır. Tazminat taleplerinin somut delillerle desteklenmesi ve mahkemeye detaylı bir şekilde sunulması önemlidir.

Avukat Desteğinin Önemi

Terk nedeniyle boşanma

Bir yanıt yazın