LGBT+ Boşanma Hakları 2025: Bilmeniz Gereken Yasal Yollar

  • Post author:
  • Post category:Genel
  • Post comments:0 Yorum

LGBT+ Boşanma Hakları 2025: Bilmeniz Gereken Yasal Yollar

LGBT+ Boşanma Hakları 2025: Bilmeniz Gereken Yasal Yollar

Türkiye’de LGBT+ bireylerin boşanma hakları, son yıllarda hem yasal düzenlemeler hem de toplumsal farkındalık artışı ile birlikte önemli bir evrim geçirmektedir. Ancak, heteroseksüel çiftlere kıyasla hala bazı zorluklar ve belirsizlikler bulunmaktadır. Bu makale, 2025 yılı itibarıyla LGBT+ bireylerin boşanma süreçlerinde karşılaştıkları yasal yolları, haklarını ve dikkat etmeleri gereken hususları detaylı bir şekilde inceleyecektir. Özellikle Medeni Kanun’daki genel boşanma şartlarının LGBT+ çiftler için nasıl yorumlandığı, nafaka, mal paylaşımı ve çocuk velayeti gibi konulardaki güncel durumlar ele alınacaktır.

Türkiye’de LGBT+ Hakları ve Boşanma Süreci: Genel Bir Bakış

Türkiye’de aynı cinsel yönelimdeki bireylerin evliliği yasal olarak tanınmamaktadır. Bu durum, LGBT+ çiftlerin boşanma süreçlerini karmaşık hale getirmektedir. Zira, yasal olarak evlilik akdi bulunmayan çiftlerin, boşanma davası açma hakkı bulunmamaktadır. Ancak, birlikte yaşamayı sona erdirmek isteyen LGBT+ çiftler, farklı hukuki yollara başvurabilirler. Bu yollar genellikle “geçimsizlik” veya “ortak hayatın sona ermesi” gibi gerekçelerle aile mahkemelerine başvurmayı içerir. Bu tür davalarda, çiftin birlikte yaşamış olduğu süre, ekonomik ve manevi katkıları, ortak mal varlığı gibi unsurlar dikkate alınır.

Son yıllarda, özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları, Türkiye’deki LGBT+ hakları konusunda farkındalık yaratmıştır. AİHM, LGBT+ bireylerin yaşam hakkı, özel hayatın korunması ve ayrım yapılmaması gibi temel haklarının ihlal edildiği yönünde kararlar vermiştir. Bu kararlar, Türkiye’deki hukuki sistemin LGBT+ bireylerin haklarını daha iyi koruması yönünde bir baskı oluşturmaktadır. Ancak, bu kararların doğrudan Türkiye’deki boşanma süreçlerine etkisi henüz sınırlıdır.

Boşanma Davası Açma Yolları: LGBT+ Bireyler İçin Seçenekler

Yasal evlilikleri olmayan LGBT+ çiftler için boşanma davası açmak, heteroseksüel çiftlere göre daha karmaşıktır. Başvurulabilecek temel yollar şunlardır:

  • Adi Ortaklık Feshi Davası: Eğer çift, ortak bir mal varlığına sahipse (örneğin, birlikte bir ev veya iş yeri almışlarsa), adi ortaklık feshi davası açılabilir. Bu dava, mal varlığının paylaşımı konusunda bir çözüm sunar.
  • Haksız Fiil Nedeniyle Tazminat Davası: Eğer bir taraf diğerine zarar verici davranışlarda bulunmuşsa (örneğin, şiddet, aldatma, hakaret), haksız fiil nedeniyle tazminat davası açılabilir.
  • Geçimsizlik Nedeniyle Nafaka ve Mal Paylaşımı Talebi: Bu en sık başvurulan yoldur. Mahkeme, çiftin birlikte yaşamış olduğu süre, ekonomik durumları ve diğer ilgili faktörleri dikkate alarak nafaka ve mal paylaşımı konusunda karar verebilir. Ancak, bu tür davalarda mahkeme, çiftin “aile” olarak kabul edilip edilmeyeceği konusunda tereddüt yaşayabilir.
  • Vekalet Sözleşmesi İptali: Bazı durumlarda, çiftler arasında vekalet sözleşmesi bulunabilir. Bu sözleşmenin iptali de bir çözüm yolu olabilir.

Önemli bir nokta, mahkemelerin LGBT+ çiftlerin ilişkilerini “aile” olarak kabul etme konusundaki isteksizliğidir. Bu durum, nafaka ve mal paylaşımı gibi konularda hak kayıplarına yol açabilir. Bu nedenle, davayı takip eden avukatın LGBT+ hakları konusunda uzman olması ve mahkemeyi bu konuda ikna etme becerisine sahip olması büyük önem taşır.

Nafaka ve Mal Paylaşımı Konusunda Dikkat Edilmesi Gerekenler

LGBT+ bireylerin boşanma davalarında nafaka ve mal paylaşımı konusunda hakları, Medeni Kanun’daki genel hükümlere göre belirlenir. Ancak, mahkemelerin bu hükümlerin uygulanması konusunda farklı yaklaşımlar sergileyebileceği unutulmamalıdır. Nafaka talebi, genellikle davalı tarafın ekonomik durumu, davacının ihtiyaçları ve çiftin birlikte yaşamış olduğu süre dikkate alınarak belirlenir. Mal paylaşımı ise, edinilen malların (örneğin, ev, araba, banka hesapları) değerinin tespiti ve bu değerin çiftler arasında adil bir şekilde paylaşılmasıyla ilgilidir.

Özellikle mal paylaşımı konusunda, çiftlerin evlilik öncesinde sahip oldukları mallar ile evlilik sırasında edinilen mallar arasında bir ayrım yapılması önemlidir. Evlilik sırasında edinilen mallar genellikle ortak mal olarak kabul edilir ve eşit olarak paylaşılır. Ancak, evlilik öncesinde sahip olunan mallar, genellikle kişisel mal olarak kabul edilir ve paylaşımına dahil edilmez. Bu nedenle, mal varlığının doğru bir şekilde tespiti ve belgelendirilmesi büyük önem taşır.

Çocuk Velayeti ve LGBT+ Ebeveynler

LGBT+ ebeveynlerin çocuk velayeti konusundaki hakları, Türkiye’de hala tartışmalı bir konudur. Yasal olarak evli olmayan LGBT+ çiftlerin çocukları, genellikle bir ebeveynin nüfusuna kaydedilir. Diğer ebeveynin velayet hakkı kazanması ise, mahkeme kararına bağlıdır. Mahkemeler, genellikle çocuğun üstün menfaatini gözeterek karar verirler. Ancak, bazı durumlarda, LGBT+ ebeveynlerin cinsel yönelimleri nedeniyle velayet haklarının kısıtlanabileceği veya reddedilebileceği endişesi bulunmaktadır.

Son yıllarda, LGBT+ ebeveynlerin çocuklarıyla olan bağlarının güçlenmesi ve toplumsal farkındalığın artması, mahkemelerin bu konudaki yaklaşımlarını olumlu yönde etkilemeye başlamıştır. Ancak, hala bazı önyargılar

Bir yanıt yazın