-
Fihrist
- Psikolojik Şiddet Nedeniyle Boşanma Davası: Sık Yapılan Hatalar ve 2025’te Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Psikolojik Şiddetin Hukuki Tanımı ve İspat Yükümlülüğü
- Sık Yapılan Hatalar: Delil Yetersizliği ve Yanlış Stratejiler
- Delil Toplama ve Sunma Konusundaki Hatalar
- Duygusal Tepkiler ve Hukuki Strateji Hataları
- Avukat Seçimi ve İletişim Eksikliği
- 2025’te Dikkat Edilmesi Gerekenler: Yeni Yasal Düzenlemeler ve Teknolojik Gelişmeler
- Yasal Düzenlemeler ve Yargıtay Kararları
- Dijital Delillerin Önemi ve Güvenilirliği
- Psikolojik Destek ve Raporların Önemi
Psikolojik Şiddet Nedeniyle Boşanma Davası: Sık Yapılan Hatalar ve 2025’te Dikkat Edilmesi Gerekenler

Boşanma davaları, özellikle psikolojik şiddet iddiasıyla açılanlar, duygusal olarak yıpratıcı ve hukuki açıdan karmaşık süreçlerdir. Türkiye’de son yıllarda psikolojik şiddetin boşanma gerekçesi olarak kabul görmesi, bu tür davaların sayısında artışa neden olmuştur. Ancak, davacıların ve davalıların bu süreçte sıklıkla hatalar yapması, davanın seyrini olumsuz etkileyebilir ve hak kayıplarına yol açabilir. Bu makalede, psikolojik şiddet nedeniyle boşanma davası sürecinde en sık yapılan hatalar ve 2025 yılında dikkat edilmesi gerekenler detaylı bir şekilde incelenecektir.
Psikolojik Şiddetin Hukuki Tanımı ve İspat Yükümlülüğü
Türk Medeni Kanunu’nda (TMK) psikolojik şiddet açıkça tanımlanmamış olsa da, Yargıtay kararları ve doktrin, psikolojik şiddeti “eşin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olan, sürekli ve kasıtlı davranışlar bütünü” olarak kabul etmektedir. Bu davranışlar arasında hakaret, aşağılama, tehdit, kontrolcü tutumlar, ekonomik baskı, sosyal izolasyon ve sürekli eleştiri yer alabilir. Psikolojik şiddetin ispatı, genellikle zorlu bir süreçtir. Davacının, şiddet eylemlerini somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Bu deliller arasında tanık ifadeleri, mesajlaşmalar, e-postalar, ses kayıtları, fotoğraflar, doktor raporları ve psikolog/psikiyatr raporları sayılabilir. İspat yükümlülüğü davacıya aittir.
Sık Yapılan Hatalar: Delil Yetersizliği ve Yanlış Stratejiler
Delil Toplama ve Sunma Konusundaki Hatalar
En sık yapılan hatalardan biri, yeterli delil toplanamaması veya toplanan delillerin mahkemeye doğru şekilde sunulamamasıdır. Örneğin, sadece sözlü beyanlarla psikolojik şiddetin varlığını kanıtlamaya çalışmak genellikle yetersiz kalır. Davacının, şiddet içeren mesajlaşmaları, e-postaları veya ses kayıtlarını saklaması ve bunları mahkemeye delil olarak sunması önemlidir. Ayrıca, tanıkların ifadeleri de büyük önem taşır. Ancak, tanıkların ifadelerinin tutarlı ve inandırıcı olması gerekmektedir. 2023 yılındaki boşanma davalarında, psikolojik şiddet iddiasıyla açılan davaların %45’inde delil yetersizliği nedeniyle reddedildiği görülmüştür (Türkiye İstatistik Kurumu verileri). Bu oran, delil toplama ve sunma konusundaki hassasiyeti göstermektedir.
Duygusal Tepkiler ve Hukuki Strateji Hataları
Boşanma sürecinde duygusal olarak yoğun tepkiler vermek, hukuki stratejiyi olumsuz etkileyebilir. Örneğin, mahkemede öfkeyle konuşmak, hakaret etmek veya karşı tarafı suçlamak, davacının itibarını zedeleyebilir ve mahkemenin gözünde güvenilirliğini azaltabilir. Davacının, sakin ve kontrollü bir şekilde ifade vermesi, delillerini sunması ve avukatının yönlendirmelerine uyması önemlidir. Ayrıca, sosyal medyada karşı taraf hakkında olumsuz paylaşımlar yapmak da hukuki açıdan riskli olabilir. Bu tür paylaşımlar, karşı tarafın lehine delil olarak kullanılabilir.
Avukat Seçimi ve İletişim Eksikliği
Yanlış avukat seçimi veya avukatla yeterli iletişim kurulamaması da sık yapılan hatalardandır. Davacının, boşanma davaları konusunda uzman ve deneyimli bir avukat seçmesi önemlidir. Avukatın, davacının durumunu doğru bir şekilde anlaması, hukuki stratejiyi buna göre belirlemesi ve davacıyı süreç hakkında bilgilendirmesi gerekmektedir. Ayrıca, davacının avukatıyla düzenli olarak iletişim kurması, gelişmelerden haberdar olması ve sorularını sorması önemlidir.
2025’te Dikkat Edilmesi Gerekenler: Yeni Yasal Düzenlemeler ve Teknolojik Gelişmeler
Yasal Düzenlemeler ve Yargıtay Kararları
Psikolojik şiddet konusundaki yasal düzenlemeler ve Yargıtay kararları sürekli olarak değişmektedir. 2025 yılında, psikolojik şiddetin boşanma gerekçesi olarak kabul edilmesine ilişkin yasal düzenlemelerin daha da sıkılaşması ve Yargıtay’ın bu konudaki içtihatlarının değişmesi beklenebilir. Bu nedenle, davacıların ve davalıların güncel yasal gelişmeleri takip etmeleri ve avukatlarından bu konuda bilgi almaları önemlidir.
Dijital Delillerin Önemi ve Güvenilirliği
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, dijital delillerin önemi artmaktadır. Mesajlaşmalar, e-postalar, sosyal medya paylaşımları, ses kayıtları ve video kayıtları, psikolojik şiddetin ispatında önemli deliller olabilir. Ancak, bu delillerin güvenilirliği de tartışılabilir. Örneğin, bir mesajlaşmanın veya ses kaydının değiştirilmiş veya montajlanmış olması mümkündür. Bu nedenle, dijital delillerin güvenilirliğini kanıtlamak için bilirkişi incelemesi istenmesi gerekebilir. 2025 yılında, dijital delillerin güvenilirliğinin tespiti konusunda daha gelişmiş tekniklerin kullanılması ve bilirkişi incelemelerinin daha detaylı yapılması beklenmektedir.
Psikolojik Destek ve Raporların Önemi
Psikolojik şiddet mağdurlarının, boşanma süreci boyunca psikolojik destek alması önemlidir. Bir psikolog veya psikiyatrdan alınacak rapor, psikolojik şiddetin mağdur üzerindeki etkilerini göstererek mahkemeye sunulabilir. Bu rapor, mahkemenin kararını etkileyebilir. 2025 yılında, psikolojik şiddet mağdurlarına yönelik psikolojik destek hizmetlerinin daha da yaygınlaşması ve bu hizmetlerin kalitesinin artırılması beklenmektedir.